PATROKLOS

Menoitios'un Oğlu Patroklos Akhilleus' un can yoldaşı, en yakın arkadaşıdır. İkisi de Aktor ve Aigina'nın soyundan olmakla akraba sayılırlar, ama arkadaşlıkları Patroklos'un Akhilleus'la birlikte Peleus'un sarayında büyümüş olmasından ileri gelir. Patroklos'un ruhu nasıl bir adam öldürerek Peleus'un yanına sığındığını İlyada'da şöyle anlatır (İl. XXIII, 83 vd.):

Birlikte büyümemiş miydik,
Akhilleus, sizin evde,
Opoeis'ten beni size Menoitios getirmişti,
Ufaktım, bir kaza çıkmıştı elimden,
Öldürmüştüm Amphidamas'ın çocuğunu,
Yapmıştım bu deliliği istemeye istemeye,
Öfkeye kapılmıştım aşık oynarken.
At sürücüsü Peleus evine almıştı beni,
Özene bezene büyütmüş, seyis yapmıştı sana.

İlyada'da Patroklos her an Akhilleus' un yanındadır, onu sevgisiyle, öğütleriyle destekler. Yiğit öfkeyle savaştan ayrılıp bir daha dövüşmek istemeyince, Patroklos onu yola getirmek için boşuna uğraşır, Agamemnon'un gönderdiği elçileri kabul eder, küskün arkadaşının takındığı yakışıksız tavrı örtmeye çalışır. Akha'ların çok kötü duruma düştüğünü görünce, dayanamaz, Akhilleus'tan silahlarını ister. Ünlü yiğidin yerine kendisi savaşacaktır. İlyada'nın Patroklos'un yiğitliklerine ayrılmış XVI. bölümünde sayısız Troya'lı öldürür, bu arada Zeus oğlu Sarpedon'un kaderi de Patroklos' un elinden can vermektir. Apollon Patroklos'un yaptığı bu kıyıma son verir: Patroklos Hektor'la çarpışır ve öldürülür. Patroklos son nefesini verirken Hektor'a ölümünün yakın olduğunu bildirir. Akhilleus barakasındadır, savaş meydanında olup bitenlerden haberi yoktur. O sırada Patroklos'un ölüsünü almak ve onun taşıdığı Akhilleus'un silahlarına sahip çıkmak için korkunç bir boğuşma başlar. Akha'lar bütün çabalarına karşın Patroklos'un ölüsünü Troya'lılara kaptırırlar. Nestor'un oğlu Antilokhos acı haberi Akhilleus'a getirir. O sırada yiğidin yası şöyle dile getirilir (İl. XVIII, 1 vd.):

Böyle dedi, Akhilleus'u kapkara bir yas bulutu kapladı.
İki eliyle aldı ocağın küllerini,
Döktü başının üstüne, kirletti güzelim yüzünü.
Sonra uzandı boylu boyunca tozun toprağın içine,
Elleriyle çekip kopardı, kirletti saçlarını.

Akhilleus bir daha anası Thetis'i çağırır, Hephaistos'a yeni silahlar yaptırmak için gitmesini ister ve dileği yerine gelince savaşa katılır. Akhilleus Hektor'u öldürmekle Patroklos'un öcünü almış olur, ölüsünü de daha önce Troya'lıların elinden kurtarmıştı, ama Patroklos bununla yetinmez, ruhu Akhilleus'a görünüp gömülmek istediğini, kemiklerinin arkadaşına ayrılmış altın çanakta korunması gerektiğini bildirir. Akhilleus da dostuna şöyle cevap verir (İl. XXIII, 94 vd.):

Buraya ne geldin, iki gözüm,
Bütün bunları ne söylersin bana?
Bilmiş ol, yapacağım her dediğini,
Hadi yaklaş bana, sarılalım birbirimize,
Bir ancık da olsa ağlayalım doya doya.
Böyle dedi, uzattı dost ellerini,
Ama hiç bir şey tutamadı eliyle,
Ruh kaçmıştı bir duman gibi
Yerin altına, ıslık çala çala.

Akhilleus Patroklos'un anısına yarışmalar düzenler, bunların yapılması için de savaşa bir süre ara verilir. Patroklos'un cenaze töreninden sonradır ki Priamos Akhilleus'tan Hektor'un ölüsünü istemeye gider.